21
Eki
Panik atak, bir anda ortaya çıkan ve oldukça yoğun hissedilen korku, kaygı ve bedensel belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Aslında bedenimizin “tehlike” anlarında gösterdiği doğal tepkilerin, gerçek bir tehlike olmadığı halde devreye girmesinden kaynaklanır.
Bu yazıda panik atağın bedensel belirtilerini, düşünce ve davranışlarımızla nasıl bir kısır döngü oluşturduğunu ve bu döngüyü kırmak için kullanabileceğiniz yöntemleri bulabilirsiniz.
Bedenimiz tehlike algıladığında “savaş ya da kaç” tepkisi gösterir. Bu tepki sırasında kalp çarpıntısı, nefes darlığı, mide kasılması, terleme, titreme gibi belirtiler ortaya çıkar. Panik atakta ise gerçek bir tehlike olmamasına rağmen vücudumuz sahte bir alarm vererek aynı belirtileri ortaya çıkarır.
Örneğin, bir alışveriş merkezinde yaşadığınız panik atak sonrasında aynı mekâna gitme düşüncesi bile tekrar benzer bedensel tepkiler yaratabilir. Bu noktada korkunun mekândan değil panik atağın kendisinden kaynaklandığını fark etmek önemlidir.
Panik atakta yaşanan bedensel belirtiler (örneğin kalp çarpıntısı) felaket senaryolarını tetikler: “Kalp krizi geçiriyorum, bayılacağım, kontrolümü kaybedeceğim…” gibi düşünceler korkuyu artırır, korku bedensel tepkileri daha da şiddetlendirir. Bu şekilde bir kısır döngü oluşur.
Korkulan durumlardan kaçınmak, kısa vadede rahatlama sağlasa da uzun vadede panik atağın pekişmesine yol açar. Kaçınmayı bırakıp adım adım yüzleşmek bu döngüyü kırmanın en etkili yoludur.
Bedeninizin verdiği tepkiler korkutucu görünse de tehlikeli değildir. Bu bir sahte alarmdır ve geçicidir.
Korktuğunuz mekân veya durumların bir listesini yapın ve şiddetine göre sıralayın. Önce en hafif olanlarla başlayarak adım adım yüzleşin. Bu, beyninizin “gerçekten tehlike yok” bilgisini öğrenmesini sağlar.
Yorgunluk, açlık, kafein gibi faktörler de bedensel tepkileri artırabilir. Bunları fark etmek, panik atağın erken sinyallerini tanımanıza yardımcı olur.
Korkularınızı ve panik hissinizi anlamak ve onlarla yüzleşmek, hayat kalitenizi önemli ölçüde artırır. Adım adım ilerleyerek panik atak yaratan duyguların şiddetinin azaldığını görecek, daha önce kaçındığınız aktiviteleri tekrar özgürce yapabilir hale geleceksiniz.
Sabır, farkındalık ve doğru tekniklerle panik atak döngüsünden çıkmak mümkündür.
Uzman Klinik Psikolog Betül Yazıcı